18 Ocak 2016 Pazartesi

ADI AŞK BÖLÜM 4 PART 2

            Zamanın en büyük özelliği siz dur demek isteseniz de sizi asla dinlemeyecek olan ender şeylerden biri olmasıdır.Gerçi büyük baba şu günlerde bunun tam tersini düşünüyor.Zamanın hızla akıp Kambur'un araştırmasını bitirip.Kimsenin burnu bile kanamadan bir an önce bu işin sonuçlanmasını istiyordu. Tam elli üç geçmişti yaşanan olayların üstünden. Büyük baba geçen bu zamanın hep lehlerine olacağına inandığından sevinip duruyordu. Düzenli olarak Kambur ile görüşüyor durum hakkında bilgiler alıyor,Aldığı bu bilgiler doğrultusunda hareket etmeye çalışıyor.Kızlarını her olasılığa karşı hemen hemen her sabah uyarmadan okullarına göndermiyordu.
           Zamanın bir diğer özelliği de geçtikçe unutturmaya başlamasıdır derler. Zülal ve Pınarın okulunda da bu olmuştu. Geçen günler boyunca okulun önünde yaşananlar önemini iyice yitirmiş basit bir dalaşma gibi unutulmaya başlanmıştı. Unutmayanlar sadece dört kişiydi.Zülal Pınar Murat ve Öner.
           Okuldaki diğer insanlar olayı unuttukları gibi Okulun önünde resmi giysili polislerin bulunması bile onları rahatsız etmeye başlamış.Yer yer homurdanmalar ve rahatsız olduklarını belirten hareketler de kampüs içinde görünmeye başlamıştı. Üniversitenin idari yönetimi de bu homurdanmaların farkındaydılar.Üstelik nerede ise iki ay geçmiş hiç bir olay yaşanmamıştı.Gittikçe artan bu homurdanmaların önüne geçilmesi gerektiğine inanmaya başlamışlar okullarında oluşabilecek olası bir Polis öğrenci çatışmasını önlemek amacı ile Üniversitenin dekanı. Emniyetten polislerin yavaş yavaşta olsa çekilmelerini istemiş ve okuldaki homurdanmaların kötü sonuçlar doğurmasına izin vermemelerini rica etmişti.
           Emniyette bu düşünceyi olumlu karşılamış ve sadece arada devriye atacak bir ekip bırakarak diğerlerinin normal görevlerine dönmelerini sağlamış. Üniversite içinde oluşan homurdanmaların son bulmasını sağlamışlardı.
            Bu durumu büyük baba öğrenince Çocuklarına her günden daha fazla dikkatli olmalarını istemiş Kambur'ada elini çabuk tutmasını rica etmişti.Artık büyük baba için zaman daha yavaş geçmeye başlamıştı.Günler geçmeye devam ediyor ve her geçen gün herkes biraz daha gevşiyordu.
            Sabah saat yediye doğru büyük baba kemanını çalarken kapı zili durmaksızın çalmaya başlamıştı. Çalan zilin durmaya niyeti yoktu.Bu saatte çalan zil evin içindeki herkesi rahatsız etmiş. Büyük baba o sabah ilk defa konserini tamamlayamadan bırakmak ve kapıya bakmak zorunda kalmıştı.
            Kapıyı açması ile Kambur içeri daldı.
            ''Günaydın diyebilmeyi isterdim ama gün iyi başlamadı.''
            ''Ne demek istiyorsun Mehmet''
            Kambur konuşmadan önce herkesin oturmasını istedi. Herkes oturmuştu. Keman masanın üstünde ve boy aynasının üstü açıktı. Ama şu an kimsenin umurunda değildi. Hepsi gözlerini kambura dikmiş kamburun ağzından çıkanları bekliyorlardı.Kambur herkesin oturduğunu görünce anlatmaya başladı.
            ''Sabah beşe doğru bir çatışma yaşadık''
            '' Nerede''diye merakla sordu büyük baba
            '' Öner'in kaldığı evin önünde''
            '' Herkes iyimi''
            '' Maalesef hayır''
            Pınar dayanamadı...
            '' Öner... Öner iyi mi. Yoksa ona mı bir şey oldu''
            Kambur başını öne eğdi.
            '' Başımız sağ olsun Çıkan çatışmada Öner vuruldu. Çatışma biter bitmez hastaneye kaldırmaya çalıştık ama yolda  onu kaybettik ''
            Pınar yerinden kalkmış kamburun yakasına yapışmıştı.
            '' Ne diyorsun sen ya,Söylediğini kulakların duyuyor mu. Ne saçmalıyorsun''
            Büyük baba Pınar'ın omuzundan tutup
            '' Tamam kızım tamam kızım'' diyebiliyordu sadece
            Pınar büyük babaya dönüp başını büyük babanın göğsüne gömdü.
            '' Büyük baba ne diyor bu adam. ne olur yalan olduğunu söyleyin. Öner'e bir şey olmadığını söyleyin.O yaşıyor deyin.İyi olduğunu söyleyin''
            Zülal de oturduğu yerde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.
            '' Olama olamaz'' diyordu
            '' O çok genç ölemez'' diyordu.
            Pınar Zülalin yanına gitti
            '' O ölmedi Zülal, o ölmedi.Bak şimdi telefonunu arayacağım bana merhaba aşkım diyecek.O ölmedi. Ölemez. Ölemez değil mi Zülal Ölemez değil mi büyük baba''
            Kambura döndü.
            '' Ölemez değil mi. Ne olur ne olur yalvarırım ölmediğini söyle. Beni okulda bekleyecek bugün değil mi. Bekleyecek evet evet bekleyecek bugün beni okulda bekleyecek''
            Büyük baba kızlarının yanına gitti sarıldı.Kızlar hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Ağızlarından çıkan tek söz '' Ölemez o. ölemez. O ölmedi''
             Kambur.
             '' Keşke söyleyebilsem kızlar.Keşke söyleyebilsem. şu an bunu söyleyebilmekten başka isteyebileceğim başka bir şey yok''
             Pınar
             '' Yalan söylüyorsun sen sana inanmıyorum. Lütfen yalan söyledim de lütfen.Lütfen Mehmet amca lütfen''
              Kambur sadece
             '' Üzgünüm kızım'' diyebildi.Pınar bayılmıştı. Onun yere yığıldığını gören Zülal avazı çıktığı kadar çığlığı bastı
             '' Pınarrrrrrrrr''
             Büyük baba Pınarın yere yığıldığını gördüğü an tepesinde bitmişti. Onu hemen koltuğa kaldırdı.
             ''Kızım kızım ne olur kendine gel''
             '' Kapı çalınmaya başlamıştı. Öyle şiddetli çalınıyordu ki kapı kırılacak sanırdınız. Dışarıdan
Bir seste bağırıyordu.
             ''  Cevher amca açın kapıyı ben Timur ''
             Kambur kapıyı açtı. Timur ve arkadaşları içeri daldılar. Timur hemen Pınar'ın yanına koştu kısa bir kontrolden sonra
             '' Bayılmış '' dedi
             Arkadaşlarına döndü
             '' Bana su getirin çabuk''
             Osman mutfağa suyu almaya gitti. Timur onlara korku dolu gözlerle bakan Zülal'e baktı. onunda durumu iyi görünmüyordu.
             '' Sakin ol Zülal sakin ol.Ona bir şey olmayacak.İnan bana olmayacak. Sadece bayılmış birazdan kendine gelir. Ama seni böyle görürse gene kötü olabilir.Hadi sen toparla kendini.''
             Ama Zülal onu duymuyordu bile kilitlenmiş gibi Pınara bakıp duruyordu. Timur onun bir şok geçirdiğini anlamıştı.
             '' Büyük baba çabuk Zülale bir tokat at.Lütfen sorma ve dediğimi yap''
             Büyük baba Timuru dinlemiş Torunu Zülalin suratına sağlama yakın bir tokat atmıştı.Zülal de tek bir ses duyuldu
             '' İhhh '' arkasından bardaktan boşalırcasına gözyaşı gelmişti.
             Mustafa ve Nazım da Zülalin yanına gitmiş. Ne olduğunu bilmedikleri halde Onu avutmaya çalışıyorlardı. Osman suyu getirmiş. Timur  gelen su ile Pınara masaj yapmaya başlamıştı. Bir süre sonra Pınar yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Tamamen kendine geldiğinde etrafına şöyle bir bakındı. Odadaki kalabalığın nedenini alamaya çalışıyordu. Timur'a
             '' Siz neye buradasınız. Neden bu oda bu kadar kalabalık '' Sonra tek tek gözleri ile hepsine bakmaya başladı. Evde olması gereken iki kişide evdeydi. Öyleyse neden di bu kalabalık.
             '' Ne olur söyleyin bir şey mi oldu''
             '' Sadece bayıldın Pınar ama şimdi iyisin geçti bak hepimiz buradayız''
             '' Bayıldım mı ama neden''
             Pınar başını öne eğdi düşünüyordu. Sonra her şeyi anımsadı ve çılgınca bir ses ile bağırdı.
             '' Önerrrrrrrrr''
             Odaya yeni gelenler iyice şaşırmışlar onlarda ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.                               Timur.      
             ''Büyük baba  ne oldu''
             '' Öner, Öneri kaybettik evlat''
             Hepsi kısa bir şaşkınlık yaşamıştı odaya sonradan girenlerin. Ama Pınar'ın durumunu görünce ''nasıl'' sorusunu sormayı sonraya bıraktılar. Pınar ve Zülal birbirlerine sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Timur.
            '' Büyük baba hastaneye götürelim''
            Pınar
            '' Hastane falan istemiyorum. Bana Öneri geri getirin''
            Timur.
            '' Özür dilerim Pınar İnan bunu yapabilmeyi çok isterdim ama şimdi sizin yardıma ihtiyacınız var ve sizi hastaneye götürmem lazım''
            '' İstememmmm'' diye bağırdı Pınar
            '' Peki tamam gitmeyiz''
            '' Nasıl olmuş Mehmet amca anlatırmısın lütfen'' Pınar bunları söylerken biraz sakinlemiş gibi gözüküyordu.
            Kambur Büyük babaya baktı Ondan onay istiyor gibiydi. Büyük baba da başyla anlat diye onay verdi.
            '' Önerin kaldığı evin orada iki polis arkadaşımız sürekli nöbetteydi. Saat sabahın beşinde olmuş olanlar. Önce bizim iki polis arkadaşımızı etkisiz hale getirmişler.''
            '' Yoksa onlarıdamı öldürmüşler''
            '' Aslında isteselermiş çok kolay yaparlarmış. ama onları sadece bayıltıp. Ellerini kollarını bağlayıp bırakmışlar''
            '' Demek hedefleri sadece Öner imiş'' konuşan Büyük babaydı.
            '' Evet aynen öyle''
            '' Sen çatışma oldu demiştin''
            '' Aynen öyle''
            '' Nasıl olmuş çatışma peki''
            ''Sabah altıda nöbeti devralacak arkadaşlar. Hadi şunlara sürpriz yapalım diye düşünmüşler . Erkenden açan bir fırın bulmuşlar. Sıcak boyoz ve yumurta alıp onların yanlarına gitmişler. Arabanın yanına geldikleri anda ikisininde baygın ve bağlı olduğunu görmüşler. Evin ışıklarının yandığını görünce Merkezi arayıp destek istemişler.Saat beş buçuk gibi de içeriden silah seslerini duyunca silahlarına davranıp emniyetli bir şekilde eve yaklaşmaya başlamışlar.Onlar eve yaklaşırken içeriden üç kişi kapıdan ellerinde silah ile hızla çıkmaya çalışıyorlarmış. Bizimkiler onları onlarda bizimkileri görmüşler ve çatışma başlamış.Destek ekipleri de gelince çatışma büyümüş. Öneri vuranlar olduğunu tahmin ettiklerimizden ikisi ölü biri yaralı olarak elimize geçti.Bizimde bir polis arkadaşımız yaralandı. İçeri girdiğimizde Öneri  bir sandalyede bağlı ve başından iki el ateş edilmiş şekilde bulduk.Yaralıları hastaneye sevk ettik ve  hastanede güvenlik önlemlerini artırdık. Olay mahalini  savcıya ve Olay yeri inceleme ekiplerine bırakmalarını ve güvenliği üst seviyeye çıkarmalarını isteyip ben hızla buraya geldim''
             ''Ben bunların sadece sinema  filmlerin de olduğunu sanırdım''  dedi Zülal
             '' Maalesef gerçek hayatta olanlar o sinema filmlerindeki gibi olmuyor işte kızım. Oradakiler bir sonraki film için diriliyorlar ama buradakilerin öyle bir şansı yok. Gittiler mi dönemiyorlar''
             '' Öner de o dönemeyeceklerin safına mı katıldı Mehmet amca''
             ''Evet Pınar kızım. Üzgünüm'' sonra ekledi
             '' Acınızı hafifletirmi bilmem ama yarın bizde Öneri tutuklayacaktık''
             Büyük baba şaşkınlıkla
             '' Tutuklayacakmıydınız ama neden''
             '' Bunu açıklamaya benim  bilgim yetmez benim söyleyeceğim tek şey. Öner'in bize yalan söylediği ve bunu bir iki yıl öncesinden  planladığı ''
             '' Ne demek istiyorsunuz siz''
             '' Pınar kızım bugün hepsinin yanıtını alacaksın. Ama şuna inan senin gözyaşını akıttığın bu kişi senin gözyaşlarını hak etmeyen bir adam.Yani sizin birlikte olma şansınız hiç yokmuş zaten. Tüm bu olanlar Öner beyin planladığı senaryolarmış. Bugün  bunu tüm detayları ile anlatacak birini getireceğim eve yanılmıyorsam zaten şu an yoldadır birazdan burada olur''
             Odadaki herkes Kamburun söylediklerinden şok olmuştu. Özellikle Pınar Kambur sevdiği adamı neredeyse bir canavar gibi anlatıyordu.Bu işte bir yanlışlık olmalıydı. Ama neresinde o da bilemiyordu. Gelecek kişiyi beklemekten başka çareleri yoktu.
             Kambur konuşmasını sürdürmeye başladı.
             ''Bakın ben yaptıklarımızı anlatmaya başlayayım, arkadaş gelene kadar.Gelecek olan arkadaşımızın ismi Filizdir. Filiz geldiğinde size daha ince detayları ile bugüne kadar yaptıklarımızı anlatacaktır. Büyük baba bana geldikten sonra Öner ile bir sohbet yaptık ki o sohbette Öner bize kendisinin haberi olmadan hesabına bir miktar para yatırıldığını ve daha fazla kazanmak isterse onun bilgisayar yeteneğini kullanarak bu parayı kazanabileceğini, eğer yapmazsa istenmeyen sonuçlar doğacağını belirten mailler almış ki hepsi şu an elimizde. Bunları bize kendisi verdi.Ondan deep webe girmesini ve burada bulunan bir siteyi hackleyip  oradaki bazı belgeleri elde etmesi ve bu belgeleri hiç okumadan kendilerine iletmesi istenmiş ve bunun için tam bir milyon Türk lirası hesabına yatırılmış''
             '' İyi de Mehmet amca burada Önerin ne suçu olabilir ki''
             '' Pınar kızım acele etmezsen hepsinin yanıtını alacaksın''
             '' Tamam Mehmet amca.Sizi dinliyorum ''
             '' Öner Hacklediği belgeleri kendisinden istenen yere bırakmış.Ama her olasılığa karşı bir kopyada kendine saklamış.Belgeleri isteyenler belgeler eline geçince vaad ettikleri parayı Önerin hesabına yatırmışlar.Buraya kadar anlaşılmıştır herhalde.''
             Kambur anlaşılıp anlaşılmadığını anlayabilmek için o dadaki herkesin yüzüne bakmış. Anlaşıldığına ikna olunca konuşmasını sürdürmüştü.
            '' Biz Önerin elinde bulunan her türlü belgeyi ve bilgiyi alıp. Kendimiz araştırmaya başladık. Bizim elimize geçen belgeler devletin üst seviyesinde yapılan bazı uygunsuz hareketlerin belgeleri. Ama bu hareketleri yapan yada yapanların kim olduğunu ve bu belgelerin doğruluk oranını öğrenmemiz gerekiyordu. Bundan başka bir sorunumuz daha vardı Önere mailleri atanlar kimlerdi. Emniyet müdürlüğü nezdinde ekibim bunları araştırmaya başladı. ilk işimiz deep web'e girmekti.''
            Kambur burada biraz mola verip. Bir bardak su isteyip gelen suyu afiyetle midesine indirdikten sonra devam etti.
            '' Deep web'e girebilmek için tor denilen bir browser'e ihtiyacımız vardı  indirdik ve girdik. Bildiğim kadarı ile bu browser girmenizi sağlamakla kalmayıp ip mizide göstermiyordu her değişik yere girdiğimizde bizi başka bir ip adresinden giriyormuş gibi gösteriyordu.Doğal olarak bizi öyle gösteren şey, herkesi öyle gösterecekti. Yani takip edilmesi çok zor olan bir işin içindeydik. Bizimde yeteneklerimiz ve bilgilerimiz çok azdı. Bir gün bize bir mail geldi. Yarınsız nikli birinden. Bizi deşifre etmiş kim olduğumuzu bulmuş bize ulaşmıştı. Gönderdiği mail de bize yardım edebileceğini ve buna karşılık geçmişinde bulunan bazı küçük suçların kaldırılmasını talep etti. Biz öyle bir şey olmadığını olamayacağını kendisine anlattık. Lakin inandıramadık ve bizi nasıl yaptığını bile anlayamayacağız kadar hızlı dışarı attı. Kendi bilgisayarımızın ekranında kendi resimlerimizi ve bizle ilgili bilgileri görmeye başladık hepimizin bilgileri geçince bir yazı çıktı ne yapayım devam mı edeyim yardım mı edeyim. Eğer yardımı istiyorsanız alt/delet düğmelerine aynı anda basın''
            '' Siz ne yaptınız''
            '' Sence Cevher... Bütün bilgilerimizi tüm İnternette yayabilirdi. Buda bizim için hiç iyi olmaz.Hepimiz açık hedef haline gelirdik. mecburen dediğini yaptık. Bizimle canlı irtibata geçeceğini söyledi ve bunu tam bir saat sonra yapacaktı.Bir saat sonra genç bir kız yanımıza geldi.adının Filiz olduğunu biz onu Yarınsız olarak tanıdığımızı söyledi.''
            '' Bir bayan ha''
            '' Evet bir bayanmış Zülal kızım. Önce inanmadık ama hepimizin adını tek tek söyleyince inanmaya başladık''
            Kapının zili çalmaya başladı. O zamana kadar sadece dinleyen Timur.
            '' Ben açarım'' diyerek kapıya gitti.
            İçeri İsmail ile genç zayıf kumral yuvarlak yüzlü bir bayan vardı. Kendisine çevrilen bakışlardan. Kamburun onlar gelmeden kendidi hakkında bir şeyler anlattığını anlamıştı.
            '' Sanırım benim hakkımda konuşuyordunuz değil mi Mehmet amca''
            '' Evet Filiz  kızım''
            '' Hah işte o Mehmet amcanın bahsettiği kız benim. Hepinize iyi akşamlar''
            '' Sana da iyi akşamlar küçük hanım'' dedi büyük baba.
            Kambur
            '' Madem ki sen geldin anlatmaya sen devam et''
            Büyük baba
            '' Hele dur kız bir soluklansın. Tanışalım, sonra anlatır''
            Filiz.
            '' Buradaki dört arkadaş hariç hepinizi tanıyorum zaten. Buraya gelirken hepiniz hakkında bilgi aldım elde ettim zaten'' diyerek gülümsedi. sonra tek tek göstererek İsimleri söyledi. Sonra tanımadıklarına döndü.
            '' Siz bu evde oturmuyorsunuz''
            '' Evet üst katta oturuyoruz biz büyük babanın komşularıyız yani''
            '' Sonra tek tek arkadaşlarını tanıttı. Tanışma faslı bitmişti.Şimdi ayrıntılı bilgi zamanı idi ve Filiz anlatmaya başladı...
             '' Mehmet amca nerede kaldı bilmiyorum ama deep web'ten bahsetmişitir size. Bende burası hakkında kısa bir bilgi vereyim sonra bilmek istediğiniz her şeyi anlatacağım''
             '' Kızım karnın açsa önce bir şeyler yiyelim sonra anlat istersen''
             '' Yok Cevher amca önce bulduklarımızı anlatayım i bugüne biraz açıklık gelsin''
             '' Tamam kızım seni dinliyoruz o zaman''
             '' Deep web dediğimiz şey aslında yasal olmayan sitelerin bulunduğu yerlerdir diyebiliriz.Burada yasal olmayan her şeyi bulabilirsiniz ben bunları anlatmayacağım. Zaten iyi kötü bir bilginiz vardır bu konularda.''
             Dinleyicilerin kafalarını salladıklarını görünce devam etti Filiz.
             ''Deep Web internetin yüzde 96 sıdır. yani şu an normal insanların kullandığı internet internetin yüzde dördü demektir varın siz o yüzde doksan altıyı düşünün.''
             '' Deep webe girmek için indirdiğiniz tor ile popüler dizinlere girebilirsiniz ama bu şekilde erişim kısıtlı olur. Tüm sitelerin onion uzatmalı değişken adresleri olur.Bu sitelere ulaşmak için de belirli liste sitelerine ulaşmanız gerekiyor.Standart domainler, standart url' yerine badecehlkm7569.onion gibi adresler görebilirsiniz ve deep web in giriş kapısı hiddenwiki.org dur ''
             Kendisini dinleyenlerin boş boş baktıklarını görünce
             '' Anlaşılan bu anlattıklarımdan hiç bir şey anlamadınız''
             '' Evet yani anlamadık'' dedi Osman
             '' Peki biraz kısa keseyim o zaman''
             '' İyi olur'' dedi Kambur
             '' Var olan internet katmanlardan oluşur. bunları size kısaca anlatayım''
             '' 1- Surface web :bu hepimizin kullandığı normal tarayıcılarla girdiğimiz yer.
                2-Bergie web : burası normal tarayıcı ile giremeyeceğiniz +18  içerikli yerlerdir
                3- Dep web : Burası tamamen illegal olan sitelerdir. onlarda iki ayrı seviyeye ayrılırlar. Proxy seviyesi ve tor seviyesi. Proxy seviyesinde hackerlar hakkında bilgiler vahşet videoları falan burada bulunur. Tor seviyesi ise gizli devlet sırları. Vikileaks belgeleri. Casuslar tarafından satılan gizli belgeler ile illegal yapılan bilim deneylerinin de içinde bulunduğu yerlerdir''
               ''Yani bizimde işimiz bu seviyede yanılmıyorsam''
               '' Haklısın Cevher amca bu seviyeden başlıyor''
               '' Yani başka evresi de mi var''
               '' Evet var
               4- Charter web : İşte burası en derin yeridir diyebiliriz daha derinde olan yeri de vardır orayada Mariana çukuru denir ki oraya pek ulaşabilen yoktur. Bir elin parmakları kadardırlar. Charter web aklınıza gelecek her şeyin olduğu yerdir. Beyaz kadın ticaretinden tutunda Paralı asker,paralı katiller .Tank füze bile alabileceğiniz yerler olduğu gibi. Devlet büyüklerinin ses kayıtlarına bile ulaşabileceğiniz yerdir. İşte bizimde son durağımız burada bitecek''
               '' Şimdi geleyim bizim olayımıza. Öner deep web te gölge niki ile tanınan ünlü bir hackerdir. Bundan bir iki yıl önce tor seviyesinde bazı bilgiler görmüş bu bilgileri charter seviyesinde destekleyen şeylerde bulunca. Değerlendirmek istemiş. Ama yapmaya çalıştığı şeyin tehlikeli olduğunu görünce kendisine bir plan oluşturmuş.Bu süreç içinde önce kendisini koruyabilecek özel bir resmi ekip gerekli olduğunu düşünmüş ve bu ekip kim olabilir diye araştırarak önce Kambura ulaşmış.Kamburun ekibi bu iş için biçilmiş kaftanmış ama Kambura gidip beni koruyun diyemeyeceği için Kamburun yakın çevresini araştırmaya başlamış ve büyük baba ile Zülale ulaşmış.
ilk hedeflediği kişi Zülal olmuş ama Zülal hakkında yaptığı araştırma sonucunda Murat isimli bir çıktığı olduğunu öğrenmiş. Birbirlerine bağlılıklarını görünce.Onu ayartamayacağını anlamış ve Zülalin çevresini araştırıp Pınara ulaşmış. Önce Muratla samimiyetini geliştirmiş ve sonra Pınarı kendine aşık ettirmiş.'' Pınar
              '' Yok artık bu kadarına inanmamızı da beklemiyorsun her halde Filiz ''
              '' Ben bitireyim siz inanıp inanmamaya kendiniz karar verirsiniz''
              '' Peki devam et bakalım''
              ''Öner adım adım planını uygulamaya başlamış. Zülal e Pınar vasıtası ile ulaşmış olmuş. Sırada büyükbabaya ulaşmak varmış ki zaten bu kaçınılmazmış.Zülal ve Pınarın arkadaşlığı zaten bu tanışmayı kaçınılmaz yapıyormuş. Planının ikinci evresine geçebilirmiş deep web3 girip tor seviyesinde gördüğü siteye ulaşmış ve o süreç içinde geliştirdiği 1998 de ortaya çıkan CIH virüsünü ki buna Çernobil virüsü de deniliyor geliştirerek yeni sistem bilgisayarlara ve sitelere uygulayacak konuma getirmiş. Şimdilerde unutulduğu için kimsenin kolay kolay bulamayacağını düşündüğü bu virüs ile kendini belli etmeden siteyi hackleyip gizli belgeleri ele geçirmiş ve bunu Charter seviyesindeki ses belgeleri ile sağlamlaştırmış.''
               '' Yani diyorsunuz ki Öner bana hiç aşık olmadı. Ben onun için yolunda gitmesi için kullanılan bir piyondum öylemi''
               '' Korkarım  öyle tatlım. Üzgünüm''
               '' Peki nereyi hacklemiş''
               '' Maliye bakanlığını ve maliye bakanının gizli konuşmalarının olduğu özel bir siteyi ve burada yapılan görüşmelerin ses kayıtlarını''
               '' Ne var ki burada bu kadar hayati önlem taşıyan ''
               '' Aklına bile gelmeyecek şeyler. Kimsenin bilmemesi gereken iş sözleşmelerinden tutunda. İnsan öldürmeyle sonuçlanan olaylara kadar her şey diyebiliriz''
               '' Peki siz bu anlattığınız bilgilere nasıl ulaştınız''
               '' İzin verirsen Pınarcığım hepsini anlatacağım''
               '' Özür dilerim aşırı duygusallığıma verin lütfen. Sonuçta aşık olduğum adamdan bahsediyoruz burada''
               '' Biliyorum tatlım. senin için kolay olmadığını da bundan sonrasında da kolay olamayacağını da''
               Pınar yıkılmıştı aldatılmış ve kirletilmiş hissediyordu kendini. Zülal Pınarın yanına yanaştı kolunu Pınarın omuzuna attı beraberce koltuğun sırtına doğru yaslanıp Filizi dinlemeye devam ettiler.
               '' Planın üçüncü evresine geçmiş Maliye bakanının sadece kendisinin göreceği yerlere kendini gizleyerek mesajlar ve hacklediklerinden bir bölüm bırakıp kendisinden bir milyon bitcoin istemiş''
               '' Neden bitcoin mi nedir ondan istemişte para istememiş ''
               '' Cevher amca bitcoin de bir para birimi''
               '' Para birimimi. Neden ben hiç duymadım''
               '' Bitcoin sadece internette kullanılan bir sanal para birimi Cevher amca da ondan. Normal insanlar tarafından takip edilemez''
               '' Ama bak takip edebilmişler ki bugün burada bunu konuşuyoruz''
               '' Zaten bende normal insan dedim Cevher amca. Öner de bunu bildiğinden er geç kendisine ulaşacakları bilincindeydi. işte sizler Önerin planının bu evresinde sahne alıyorsunuz. başka bir sorunuz yoksa devam edebilirmiyim''
               '' Devam et Filiz kızım''
               '' Bakan önce direnmiş. Önere ulaşmaya çalışmış ama öner kendini çok iyi gizlediğinden bulamamış. zaten Önerde o süreyi ona tanımamış ve parayı vermezse bu bilgileri dünyanın her yerine yayacağını söylemiş. Bakan da onu bulabilmek için zamana ve uzmanlara ihtiyacı olduğundan ödemeyi yapmış.'' durdu bir bardak suyu boğazından aşağıya gönderdikten sonra devam etti.
               '' Bir sonraki aşamada bu paranın önce bir kısmını normal paraya çevirip kendi yasal hesabına atmış tabi bunu yaparken kendine daha önceden yaptığı özel bir siteden kendine mailer göndermiş. Kendi kendine mesajlar atıp konuşmalar yapmış. Amacı bu yaptıklarını başkasının zoru ile yapmak zorunda kaldığını bizlere göstermekmiş ki sonradan bu mesajların hepsini,Tayfuna vermiş Daha sonra kalanını da hesabına aktarmış tabi bunu anlaşılır bir miktara çekerek bir milyon tl ye. geriye kalan parayı ona  siteyi hacklettiren kişi almış gibi göstermiş.''
               '' Vay canına ulen bizde akıllıyız diye geçinir dururuz adamın yaptıklarına bak'' Konuşan Timur du.
               '' Daha yolun bir kısmı bu Timur.. Timurdu değil mi''
               Timur evet anlamında başını salladıktan sonnra Filiz kaldığı yerden anlatmaya devam etti.
               ''Tahmin ettiği gibi olmuş. Maliye bakanı kendisini geride ve gizli tutarak deep web ten iki ünlü  kiralık katil tutarak.Önce Öner'den başka bu bilgiler kimlerde var öğrenmelerini sonra sırası ile hepsini yok etmelerini istemiş. Öneri bulmuşlar. Öner'de sizleri devreye sokmak için  buluşacağınız cafe de onlara randevu vermiş.Gelen kişileri sizleden biri gelinceye kadar oyalamak için kedi yarattığı senaryoyu oynamış.Onlardan iki üç gün süre istemiş kendisine bu işi yaptıranın kim olduğunu bulması için. Adamlar da ona bu süreyi vermişler. Ama Önerin asıl amacı o adamların sizler özellikle Pınar tarafından görülmesini sağlamakmış ki bunu da o buluşturmada gerçekleştirmiş.
Pınar a da ilk önce yalan söylüyormuş gibi yapmış Arkadaşlarım demiş çünkü planlarını anlatamazmış o adamların er geç Pınarın yoluna çıkacaklarını hesap etmiş.''
               '' Çıktılar da zaten''
               '' Biliyorum. Planın diğer aşamalarında ise kendisinin de sizlerinde hayatınız tehlikede olduğu izlenimini verip Kamburun devreye girmesini sağlamakmış. Kambur ve ekibinin internet donanımını çok iyi bildiğinden onlara kademe kademe bilgi verip Kambur o bilgilere ulaşınca Emniyeti devreye sokacağını ve kimseye bir şey olmadan gece yarısı emniyetin bir operasyon düzenleyerek Maliye bakanı dahil hepsini tutuklayacağını düşünmüş''
              Büyük baba
              '' Vay canına şeytana pabucunu ters giydirmek dedikleri bu olsa gerek. Nerede ise başarıyormuş''
              '' Evet başarıyordu. Planında küçücük bir hata vardı''
              '' Neymiş o''
              '' Ben ve zaman Cevher amca'' dedi Filiz
              '' Ben onun planlarında hiç yoktum Onun bütün yaptıklarını deşifre ettim. Bugün bu bilgiler toplanıp Emniyet müdürlüğüne sunulacak. Büyük olasılıkla  bu gece operasyon yapılacak,sanırım pek çok kişi de bu operasyon sonucu tutuklanacak. Bunlara Öner de dahildi. diğeri de zaman Önerin hesaplayamadığı bırakın kimsenin bile tam olarak hesaplayamayacağı tek şey zaman. Üniversitenin idari bilimi üniversitenin önünden güvenlik güçlerini tahmininden erken kaldırmıştı. O yüzden Öner de kambura veri akışını hızlandırmak zorunda kaldı. daha doğrusu o kaldığını zannediyordu. Biz zaten o belgeler ulaşmış derlemelerini yapıyorduk. Önerin tek beklentisi bir an önce operasyonun yapılması ve kendisini koruyan kişilerin görevlerini tam yapması. Bundan sonrasını zaten biliyorsunuz.''
              '' Peki sen nasıl bu bilgilere ulaştın''
              Filiz soruyu soran Zülal'e baktı.
              ''Anlatayım'' dedi
              ''Bende deep web te sitekere sızabilen yedinci seviye bir hackerim. Sitelerde kendime av ararken Mehmet amca ya ulaştım. Onların emniyet mensubu olduklarını öğrenince. Bazı suçlarımın kaldırılması talebi ile onlara yardımcı olabileceğimi söyledim daha doğrusu'' Burada durup Kambura gülümseyerek baktı.Kambur
              '' Daha doğrusu bizi ikna mecburiyetinde bıraktı''
              '' Ne yaptı ki'' dedi büyükbaba
              '' Yahu Cevherne aptıysa yaptı orası konumuz dışı sonra ben sana anlatırım''
              '' Söz ama''
              '' Söz söz ama şuan daha önemli yapmamız gereken şeyler var''
              '' Ne gibi''
              '' İkisini ölü birini yaralı olarak ele geçirdiğimiz adamların Öneri ne kadar sorguladıklarını. Önerin onlara ne anlattığını ve bu bilgileri başka bir yere aktarıp aktarmadıklarını bilmiyoruz''
              '' Yani''
              '' Yanisi Cevher tehlike üst seviyeye çıkmış olabilir onun için bu sabah erkenden buraya geldim.''
              ''Anladım'' Sonra Filize dönüp devam etmesini rica etti. Filiz.
              '' Cevher amca beni bünyelerine alınca kolları sıvadım. Kendi oluşturup adını istanbul trojanı verdiğim virüsü Deep webe saldım. Er geç birileri o hacklenen siteye girip oradan bize veri aktarımında bulunacaktı.Giren kişinin o sitede bir dakikadan fazla kalması bana yeterliydi. Giren herkesi incelemeye aldık. Pek çoğu alakasız insanlar çıktı.Taki takip ettiklerimizden biri bizi önce bir siteye ulaştırdı.Hani o Önerin kim olduklarını bilmiyorum denen siteye orayı deşince de altından Öner çıktı. Geçen süreç içinde de gerek kamburun adamları gerekse benim araştırmalarım Önerin bütün planlarını öğrenmemizi sağladı.''
              '' Yani bu sabaha karşı olan olaylar olmasa Öner hayatta olacak ve yarın kodesi boylayacaktı öylemi''
              '' Evet Pınar aynen öyle''
              '' Yani beni asla sevmemiş. Ben ve sevdiğim bu insanlar burada onun için saatlerdir gözyaşı akıtıyoruz öylemi ''
              '' Üzgünüm ama gerçek olan bu''
              '' Şimdi ne olacak Mehmet amca''
              '' Sizi yakın korumaya alacağız. Bu olay sonuçlanıncaya kadar''
              '' Yani''
              '' Yanisi bugün  sizin için okul tatil. Evdesiniz''
              '' Peki a Murat'' dedi Zülal
              '' Ona da tatil oda evinde korumaya alındı''
               Timurlara döndü kambur.
              '' Size de tatil beyler''
              '' Bize de mi'' konUşan  Osman dı
              '' Evet bu binada yaşayan herkese her şey tatil bugün. Sizden başka kimse de olmadığına göre sizde buradasınız.''
              '' Peki madem öyle diyorsunuz. Bizde tatil yaparız bugün''
              '' İyi olur. Bugün pencereler hep kapalı olacak ve sizler pencerelerden uzak duracaksınız.Sizi korumaya aldığımızı aldığımızı asla bilmemeliler bizde bu yüzden hastalığı bahane ettik ve eve özel doktor çağrıldığını yaydık.Olası dışarı çıkılması gerektiğinde kimse yalnız çıkmayacak. Gerçi çevrede gizlenmiş sivil polislerimiz var ama gene de tedbirli olmak lazım. Birazdan sahte doktorumuzda asistanı ile gelir bizde Filizle asıl yapmamız gereken işlere döneriz''                      
                   





                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder